- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Merhaba,
Beni tanıyan bilir yaradana sığınırım tüm kötülüklerden ve acılardan. Dinlerin ise hepsi aynıdır benim için yolu yaradana çıkan tüm kitapları da ezbere bilirim. İncilden Kuran-ı Kerime kadar ayırt etmem hiç bir zaman. Sonuçta hepsi kutsal kitap adı altında geçmiyor mu? Dinlerin ise insanları ayrıştırdığına inanırım çocukluğumdan beri.Çok kültürlü ve özellikle azınlıkların bolca bulunduğu semtte büyümemin etkisiyle de benim için Cami nasıl bir ibadethane ise Kilisede aynıdır. Çıkış yolu ibadet etmekse hepsi Allah'ın evidir inancına sahip bir anlayışla tüm insanların sadece insan oldukları için sevilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Irk, din, dil, mezhep ayırımı yapmaksızın her insan benim için yaradanın yarattığı en büyük mucizedir ve yine her insan İnsanca yaşamayı sonuna kadar hakkeder...
İnsanoğlu et ve kemikten yaratılmıştır araçların demir ve çelikten üretilmesine karşın insan bedeni ne kadar da savunmasız ve narindir. Günlerdir düşünüyorum engelli olmanın bu ülkedeki 1. sıradaki nedeni Trafik Kazalarıymış. Bir an dikkatsizlik sonucu bir yaşamı kökünden değiştiren, yaşama dair umutları yokeden ve insanı insana muhtaç bırakan kazalar. Çoğunluğu sürücülerin sebep olduğu hayatta her an başa gelebilecek elem verici kazazadeler..
Engellenmek sadece kazayla değil elbette doğuştan yada sonradan herhangi bir hastalık sebebiyle de oluşabiliyor. Ve sonuç; İnsanlar çok acı çekiyor!!!
İnsanların narin bedenleri dağılıyor, parçalanıyor, kesiliyor ve insanoğlu ki Tanrının özene bezene yarattığı, diğer canlılardan verdiği akıl ile üstünleştirdiği, yaşayışını keni iradesiyle düzenlediği bir tık daha üstün canlı...
Hastanede kaldığım süre içinde ve sonrasında çok düşündüm ve hala düşünmeye devam diyorum: Madem Tanrı var her şeyi mükemmel güzellikte yarattı ve yeryüzünü de gökyüzünü de güzelliklerle donattı peki o zaman neden İnsanlar acı içinde kıvranıyorken Tanrı Neden Seyirci Kalıyor? Hiç bir günah işlememiş yeni doğan ünitesindeki bebekler ecel ile hayat arasında gidip gelirken, ölüm ile kalım savaşı verenler acıdan inim inim inlerken adaletin bu mu Allah'ım diyesim geliyor! Beni affet ama madem insanı yarattın herbirine ayrı bir renk ayrı bir güzellik bahşettin peki o zaman talihlerini neden eşit kılmıyorsun? Yaşamlarını neden çileye dönüştürüp, seyirci kalıyorsun???
Hastane odasında doğup büyüyen, ömrünü çeşitli makineler sayesinde devam ettirmek durumunda bırakılan insanlara neden bu eziyeti reva görüyorsun Tanrı'M!!! Gücünü bu şekilde mi bizlere gösteriyorsun? Hayatları boyunca hastane kapısının önünden dahi geçmemiş insanların yanında hastaneler olmazsa yaşayamayacak durumda kalanların nasıl bir açıklaması olabilir?
Yeşil Yol filmini izlemiştim yıllar önce hapishane de geçen muhteşem ötesi bir filmdi. Ve mahkumlardan birisinin şu repliği geldi yine aklıma;
''Tanrı varsa niye buralara HİÇ UĞRAMIYOR???''
İçimden gelen ve bir türlü susturamadığım, mantığımla açıklayamadığım isyanımı dile getirmek istedim sadece yazmak hafiflemektir sözüne sığınarak!!!
Beni tanıyan bilir yaradana sığınırım tüm kötülüklerden ve acılardan. Dinlerin ise hepsi aynıdır benim için yolu yaradana çıkan tüm kitapları da ezbere bilirim. İncilden Kuran-ı Kerime kadar ayırt etmem hiç bir zaman. Sonuçta hepsi kutsal kitap adı altında geçmiyor mu? Dinlerin ise insanları ayrıştırdığına inanırım çocukluğumdan beri.Çok kültürlü ve özellikle azınlıkların bolca bulunduğu semtte büyümemin etkisiyle de benim için Cami nasıl bir ibadethane ise Kilisede aynıdır. Çıkış yolu ibadet etmekse hepsi Allah'ın evidir inancına sahip bir anlayışla tüm insanların sadece insan oldukları için sevilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Irk, din, dil, mezhep ayırımı yapmaksızın her insan benim için yaradanın yarattığı en büyük mucizedir ve yine her insan İnsanca yaşamayı sonuna kadar hakkeder...
İnsanoğlu et ve kemikten yaratılmıştır araçların demir ve çelikten üretilmesine karşın insan bedeni ne kadar da savunmasız ve narindir. Günlerdir düşünüyorum engelli olmanın bu ülkedeki 1. sıradaki nedeni Trafik Kazalarıymış. Bir an dikkatsizlik sonucu bir yaşamı kökünden değiştiren, yaşama dair umutları yokeden ve insanı insana muhtaç bırakan kazalar. Çoğunluğu sürücülerin sebep olduğu hayatta her an başa gelebilecek elem verici kazazadeler..
Engellenmek sadece kazayla değil elbette doğuştan yada sonradan herhangi bir hastalık sebebiyle de oluşabiliyor. Ve sonuç; İnsanlar çok acı çekiyor!!!
İnsanların narin bedenleri dağılıyor, parçalanıyor, kesiliyor ve insanoğlu ki Tanrının özene bezene yarattığı, diğer canlılardan verdiği akıl ile üstünleştirdiği, yaşayışını keni iradesiyle düzenlediği bir tık daha üstün canlı...
Hastanede kaldığım süre içinde ve sonrasında çok düşündüm ve hala düşünmeye devam diyorum: Madem Tanrı var her şeyi mükemmel güzellikte yarattı ve yeryüzünü de gökyüzünü de güzelliklerle donattı peki o zaman neden İnsanlar acı içinde kıvranıyorken Tanrı Neden Seyirci Kalıyor? Hiç bir günah işlememiş yeni doğan ünitesindeki bebekler ecel ile hayat arasında gidip gelirken, ölüm ile kalım savaşı verenler acıdan inim inim inlerken adaletin bu mu Allah'ım diyesim geliyor! Beni affet ama madem insanı yarattın herbirine ayrı bir renk ayrı bir güzellik bahşettin peki o zaman talihlerini neden eşit kılmıyorsun? Yaşamlarını neden çileye dönüştürüp, seyirci kalıyorsun???
Hastane odasında doğup büyüyen, ömrünü çeşitli makineler sayesinde devam ettirmek durumunda bırakılan insanlara neden bu eziyeti reva görüyorsun Tanrı'M!!! Gücünü bu şekilde mi bizlere gösteriyorsun? Hayatları boyunca hastane kapısının önünden dahi geçmemiş insanların yanında hastaneler olmazsa yaşayamayacak durumda kalanların nasıl bir açıklaması olabilir?
Yeşil Yol filmini izlemiştim yıllar önce hapishane de geçen muhteşem ötesi bir filmdi. Ve mahkumlardan birisinin şu repliği geldi yine aklıma;
''Tanrı varsa niye buralara HİÇ UĞRAMIYOR???''
İçimden gelen ve bir türlü susturamadığım, mantığımla açıklayamadığım isyanımı dile getirmek istedim sadece yazmak hafiflemektir sözüne sığınarak!!!