Beynimdeki Mutluluk...

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Mutluluğu bir şeylere bağlamayı, ertelemeyi öğrendik. Çocuklar okulu bitirsin, çocuklar evlensin, ya da bir işim olsun, hele bir evleneyim… diye diye mutluluğu ertelemeyi çok iyi bilen bireyler olduk. Zamanla mutluluğu erteleme alışkanlığı kazandık. Nasıl mutlu olunacağını bilemez olduk.

Geçmişin acılarını sırt çantamızda taşıyıp ikide bir çantanın içini karıştırmaya alıştığımızdan mutluluğu kendimiz için hak görmedik. Bu arada geçmişte başımıza gelen olayların şimdi ve burada olmadığının farkındalığını kaybettik. Geçmişin düşüncelerini hatırlamakla asıl şu an kendimize kötü davrananın kendimiz olduğunu anlayamadık.

Mutluluğu, gelecekte olabilecek korku dolu senaryolarımıza, kaygılarımıza sattık. “Ya terk ederse, ya işimi kaybedersem, ya hastalanırsam, ya yapamazsam…”

Belki de mutluluğu bir pastaya benzettik. Bir gün birinin “al bu da senin payına düşen dilim” diyerek elimize bir parça vereceğini sandık… İşte böyle böyle mutluluğun aslında içimizde, anda ve elimizde olduğunu bilemedik. Aslında mutluluğun bir seçim olduğunu bilemedik.

Artık mutsuzluk gözlüklerini çıkarmanın vakti gelmedi mi?

Şimdiki anda güzel gözlerle bakınca insan, mutlu olabilecek güzellikleri görebiliyor. Herkes mutlu olmayı hak ediyor.

Ertelemek, geçmişin acısına dalmak, geleceğin kaygısıyla yaşamak insanın kendine bir çeşit duygusal işkence yapması, zihinsel bir intihar hazırlamasıdır.


11998876_1033674039989540_4308669989749638099_n.jpg



Adamın biri lüks arabasıyla kasabadan geçiyormuş. O kasabanın ekmeklerinin çok güzel olduğunu duymuş. Yol kenarında oynayan bir çocuğun yanında durup ona “buralarda bir parkın yakınlarında bir fırın varmış, nerede biliyor musun” diye sormuş. Çocuk:

- “Hayır, ben de bilmiyorum ama ilerden sağa dönerseniz bulabilirsiniz…”
- “Peki, nerede olduğunu bilmiyorsan niye bana sağa dönmemi söylüyorsun, ya orada fırın yoksa?”
- “Parkta ağaçlar olmalı ve sağ taraftan ıhlamur ağaçlarının kokusu geliyor, ayrıca parkta çocuklar olur, uzaktan gelen çocuk seslerini duymuyor musun? Hatta havayı biraz daha koklarsan taze ekmek kokusunun da o taraftan geldiğini hissedebilirsin…”

Adam dikkatlice sesleri dinleyip, havayı kokladığında çocuğun haklı olduğunu anlamış. Ve ona cebinden şeker çıkarıp vermeye kalktığında çocuğun gözlerinin görmediğini fark etmiş.

- “Sen göremiyor musun?”
- “Ben üç yıl önce bir kaza sonucu gözlerimi kaybettim amca, sen görebiliyor musun?”
- “Ben şu ana kadar görebildiğimi sanıyordum; ama artık senin kadar iyi göremediğimin farkındayım.”

Şükretmeyi bilmek beraberinde mutluluğu da getirir. Belki bugün bir şükür ve teşekkür listesi yaparak kendinize mutlu olma izni verebilirsiniz…

Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
16195519_1599490443400512_3384689994564577212_n.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
15977916_1596957146987175_8645361288348110494_n.jpg
 
Son düzenleme:

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
16105557_1597027693646787_2257139937444208127_n.jpg
 
Son düzenleme:
Tekerlekli Sandalye
Üst